PANİK ATAK

PANİK ATAKPanik atak ruhsal olarak başlar ve fiziksel etkilerle devam eder. İlk olarak aniden, nedeni belirlenemeyen yoğun bir kaygı başlar. Kaygının nedeni o an için belirsiz olsa da aslında yaşamınızda meydana gelen stresli olaylar panik atağı tetikleyebilir.
Kaygının ne zaman ortaya çıkacağı belli olmaz. Araba kullanırken, televizyon seyrederken, kalabalık bir alışveriş merkezinde gezerken, asansör kullanırken hatta bazen uyku sırasında panik atak yaşanabilir.
Atak sırasında yaşanan yoğun kaygıyla birlikte fiziksel belirtiler ortaya çıkar. Kalp hızlı çarpmaya başlar, nefes alıp verme hızlanır, gözler kararabilir ve baş dönmesi görülebilir.
Tüm bu belirler, benzer bir şekilde kalp krizinin de belirtileri olduğu için panik atak yaşayanlar çoğunlukla “kalp krizi geçiriyormuş” gibi hissederler. Bu nedenle atak sırasında “artık ölüyorum” korkusu kişiyi sarar.
Panik ataklar genellikle 10 dakikadan az sürer ancak çarpıntı, baş dönmesi ve bazı diğer belirtilerin tamamen geçmesi daha uzun sürebilir.
Çoğu insan, iş veya özel hayatında stresin arttığı ve uzun sürdüğü zamanlarda panik atak yaşayabilir. Uzmanlar, hayat boyu 1-2 kez panik atak yaşamanın çok sıra dışı bir durum olmadığının altını çiziyorlar.
Fakat ataklar sık sık meydana geliyorsa, süreleri 10 dakikayı geçmeye başladıysa ve her iki atak arasında, bir sonraki atağın korkusu gündelik hayata engel olacak kadar arttıysa buna “panik bozukluk” denir.
BELİRTİLERİ
-Kalp çarpıntısı
-Göğüs kafesinde bası hissi ve sıkışma
-Hızlı nefes alıp verme veya nefes alamama
-Mide kasılmaları, krampları, karında ağrı, şişkinlik, gaz oluşması
-Dünyanın sonu gelmiş hissi
-Sebepsiz bir şey olacakmışçasına aniden başlayan korkular
-Ölümcül yada çözümsüz bir hastalığı olduğu korkusu
-Eller ve ayaklarda istemsiz boşalmalar hissizlik
-Terleme-Baş dönmesi, bayılma hissi
-Farklı bir dünya aleminde yaşıyormuş gibi hissetme, bir sis perdesinden arkasından bakıyormuş hissi
-Üşüme, ürperme yada ateş basma hissi
-Korkunç bir şey olacakmış gibi hissetme

TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Tedavi sürecinde bir psikiyatri uzmanının takibi ve kontrolünde ilaç kullanmak, atak yaşamamak ya da atakların şiddetini azaltmak adına bir psikologdan psikoeğitim almak oldukça faydalı olmakta, panik bozukluk yaşayan birçok hastada psikoterapilerin kalıcı iyileşme sağladığı görülmektedir.
Tüm tedavi süreçlerinde olduğu gibi panik bozukluk tedavisinde de psikiyatriste danışmadan ilaçları bırakıyor ya da doz değişikliği yapıyor olmak tedavinin yarım kalmasına neden olmakta, atakların tekrar ortaya çıkma ihtimalini artırmaktadır. 


EmoticonEmoticon